Zamanın büküldüğü, ışığın hapsolduğu yerde bilimin sınırlarını keşfedin. Interstellar deneyimi şimdi eksiksiz.
Yıldızlar, evrenin temel yapı taşlarıdır. Devasa hidrojen bulutlarının kütleçekimi altında çökmesiyle oluşurlar. Çekirdeklerindeki nükleer reaksiyonlar, demire kadar olan elementleri üretir. Bizim Güneşimiz, Samanyolu Galaksisi'ndeki 200 milyar yıldızdan sadece biridir.
Yıldız oluşumundan arta kalan toz ve gaz disklerinden (öngezegen diski) meydana gelirler. Kendi ışıklarını üretmezler. Evrende "Gezegenimsi" (Rogue Planets) adı verilen, herhangi bir yıldıza bağlı olmadan uzayda sürüklenen yetim gezegenler de bulunur.
Galaksiler; milyarlarca yıldız, gaz, kozmik toz ve karanlık maddenin kütleçekimi ile bir arada tutulduğu devasa sistemlerdir. Sarmal, Eliptik ve Düzensiz olarak sınıflandırılırlar. Merkezlerinde genellikle süper kütleli karadelikler bulunur.
Latince "Bulut" anlamına gelir. Yıldızların doğduğu (Orion Bulutsusu) veya öldüğü (Yüzük Bulutsusu) yerlerdir. Renkleri, içerdikleri gazların iyonize olmasıyla ortaya çıkar. Teleskoplarla görülen o muhteşem renk cümbüşlerinin kaynağıdırlar.
Kütleçekim o kadar güçlüdür ki, ışık bile kaçamaz. Olay ufku, evrenin bilinen fizik kurallarının sona erdiği sınırdır. Interstellar filmindeki Gargantua, bir karadeliğin bilimsel olarak en doğru tasvirlerinden biri olarak kabul edilir.
Büyük Patlama: Evrenimiz 13.8 milyar yıl önce sıcak ve yoğun bir noktadan genişleyerek oluştu.
Karanlık Taraf: Şaşırtıcı bir şekilde evrenin %68'i "Karanlık Enerji", %27'si "Karanlık Madde"den oluşur. Gördüğümüz yıldızlar, gezegenler ve biz; evrenin sadece %5'lik kısmıyız. Bilinmezlik, keşfedilmeyi bekliyor.